Ar- Ge ve inovasyon olmadan zenginliğe giden yol yoktur.
OECD’nin tanımına göre Ar-Ge:
Bilgi birikimi ve tecrübesinin gelişmesi için sistematik olarak yapılan çalışmalardır. Yeni ürünler, yeni üretim süreçleri geliştirilmesidir.
OECD, Ar-Ge’yi “Bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin uygulamalar yaratmak için kullanılması.” Olarak tanımlamış üç farklı kategoriye ayırmıştır.
Temel Araştırma: Yeni bilgi edinme yaklaşımı.
Uygulamalı Araştırma: Özgün bilgi üretmeye yönelik pratik amaçlı araştırma.
Deneysel geliştirme: Var olan bilginin üzerinde yükselen yeni ürün elde etmeye, eldeki ürünü iyileştirmeye yönelik sistemli çalışmalardır.
İNOVASYON yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal yada hizmet)dür. Temel şartı belirgin yenilik veya değişiklik. Sadece fikir üretmek değil ticarileştirmek veya hayata geçirmektir.
Ürün İnovasyonu : Önemli ölçüde geliştirilmiş, iyileştirilmiş bir mal veya hizmetin pazara sunulmasıdır. Bu teknik özelliklerde, parçalarda, malzemelerde, yerleşik yazılımda kullanım kolaylığında, işlevsel özelliklerde iyileştirmeleri kapsar. Örnek: Aynalı kredi kartı. Pazarlama inovasyonu, örgütsel inovasyon… İnovasyon işletmenin bilgi birikiminin, tecrübesinin gelişimi sonucu ortaya çıkar.
Ar-Ge’yi inovasyona dönüştüren 6 temel strateji:
1.Saldırgan inovasyon stratejisi: Temeli piyasaya öncülük etmektir. Yoğun Ar-Ge yatırımları, yüksek getiri/Risk ilişkisini beraberinde getirir.
2.Savunmaya yönelik inovasyon stratejisi: Piyasadaki yenilikleri takip etmeyi tercih eden işletmelerin kullandığı stratejidir.
3.Taklitçi Strateji: Piyasayı uzaktan takip etmeyi tercih eden işletmelerin uygulamasıdır.
4.Bağımlı Strateji-İnovasyon açısından güçlü işletmelerin uydusu veya alt yüklenici olanların stratejisidir.
5.Fırsatları takip stratejisi-Rakiplerin zayıf yönlerini fırsata dönüştürmeğe çalışır.
6.Elde Etme Stratejisi: Başka işletmelerin yüksek maliyetlerle elde ettiği yeniliği düşük maliyetle elde etmeye çalışır. 57
Büyük ulusal firmaların uzun vadede teknoloji gelişimine yatırım yapması için teşvik edilmesi gerekir.
Düşük ücretli maaşlarla düşük katma değerli ürünler üretmek yerine bilgi hassasiyetli ticari faaliyetlere yönelmeli. Ulusal firmaların inovasyon yeteneklerine odaklanılmalıdır.61
Ar-Ge ve inovasyon rekabetçiliğin temel bileşenidir.
Dünya’da yıllık Ar Ge harcamaları:
ABD 383 milyar dolar.
Japonya 140
Çin 128
Hindistan 28
Avrupa Birliği 266,
Güney Kore 42
Türkiye 7 milyar dolar.
Uluslararası endekslere göre TÜRKİYE:
Dünyanın 17.büyük ekonomisi, 32. İhracatçı ülkesi, ihracatının % 2 si ileri yüksek teknoloji ürünü. Rekabetçilikte dünyanın 59. İnovasyon kapasitesinde 69. İş kolaylığında 71. Matematik ve fen bilimlerinde 103. Refah liginde 75. Sıradayız.
Zenginlik liginde: Brezilya, Meksika, Güney Afrika, Romanya gibi ülkelerle 2. Ligdeyiz.
Birinci ligde: Tümüyle Kıta Avrupası, ABD, Kanada, Avusturalya, Japonya. Güney Kore, Singapur sonradan yarışa katılıp da birinci lige yükseldiler.
İnsani kapasitemizi bilgiye, teknolojiye ve yenilikçiliğe dönüştürmeden refaha giden yola çıkmamıza imkan yok.
Sürekli fırtınalı denizlerde gemileri yüzdürecek dirençli ve cesur kaptanlara ihtiyaç var.
Yenilikçi mal ve hizmetler üreten şirketler sınırları aşarak rakip ürün ve şirketleri yerle bir ediyor.
Sadece temel araştırma veya icat değil ticarileşme sürecinin de desteklendiği bir ekosistem ile fikirden kazanca giden yol projesi uygulanmalıdır.
Türkiye’nin rekabetçi öncelik alanları ve alanlara odaklı Ar-Ge projeleri belirlenmelidir. Türkiye kaybeden ata oynamaktan vazgeçmeli, en iyileri desteklemelidir. Gelecek için bilim sanat ve eğitime yatırım yapılmalıdır.
AR-Ge ve inovasyonu bir kaldıraç olarak nasıl kullanabileceğimize dair araştırmalar karşılaştırmalar, veriler, fikirler, öneriler, fikirler, modeller yolumuza ışık tutacaktır. 14/15
İş yapma kolaylığı Hk.
Singapur’da şirket kurmak 1 gün, şirket kapatmak 2 gün sürer. Türkiye’de şirket kurmak 15-20 gün, şirket kapatmak 2 yıl sürer. 99
Türkiye dünya ile rekabet edecek güce erişmek istiyorsa yatırım ortamının kalitesini artırmak ve iş yapmayı kolaylaştırmak zorundadır. Son on yılda önemli gelişmeler olmasına rağmen henüz istenilen seviyeye gelmemiştir.100
DEVLET BÜYÜK AR-GE PROJELERİNE ÖNCÜLÜK ETMELİ.
Mukayeseli üstünlük sağlayacağımız alanlar belirlenmeli ve bu alanlara daha yüksek oranda teşvik verilmeli.
Pazar beklentilerine yönelik Ar-Ge yapılmalı.
Ar-Ge ve inovasyonda yüksek teknoloji alanları esas alınmalı. Küresel pazarlarda Ar-Ge faaliyetleri takip edilmeli. Yüksek teknolojide yaratıcı taklitçilik desteklenmeli.16/17
Mukayeseli üstünlük sağlayacağımız alanlar belirlenmeli ve bu alanlara daha yüksek oranda teşvik verilmeli.
Devlet büyük Ar-Ge projelerine öncülük etmeli.
Kültür ve Teknoloji Girişimciliği, çalışmayı, icat yapmayı yeniliği özendirmek için profesyonel iletişim danışmanlık şirketleriyle birlikte kampanyalar düzenlenmeli.
Sivil Toplum Kuruluşları ve medya aracılığıyla farklı düşünme ve yenilikçilik özendirilmeli, toplum çalışmaya ve üretmeye özendirilmeli.
Bütün topluma yaygınlaştırılan bir teknoloji geliştirme kültürü oluşturulmalı.
Alanda çalışan STK’lar desteklenmeli ve yeni kurulacak olanlar da teşvik edilmeli.
Toplum bilim ve sanata yönlendirilmeli.
Teknoloji okuryazarlığı gibi konular erken yaşta aşılanmalı.
“Ya ilk ol, la da farklı. Eğer yapabilirsen hem ilk ol, hem de farklı.”
İnovasyon bir ekosistem işidir. Etkin bir eylem planı uygulamaya başlaması zorunludur. 25
Refah ve zenginlik kaynağı olarak Ar-Ge ve inovasyon.
REKABETÇİLİK- İNOVASYON-VERİMLİLİK:
TEKNOLOJİDE ÖNCELİKLİ ALANLAR
Japonya: Malzeme, imalat süreçleri, elektronik, uzay.
TÜRKİYE: Bilgi ve iletişim teknolojileri: Tüm devre teknolojileri tasarım ve üretimi. Görüntü birimleri (Gösterge, üretimi teknolojileri. Genişbant teknolojileri, görüntü algılayıcılar.
Biyoteknoloji ve Gen teknolojileri : Yapısal ve işlevsel genobilim, rekombinant dna teknolojileri, hücre tedavisi ve kök hücre teknolojileri İlaç tarama ve tasarım teknolojileri Terapötik protein üretim teknolojileri, kontrollu salım sistemleri, biyo enformatik.
Nanoteknoloji:Nanofotonik,nanoelektronik ve nanomanyetizma, nanomalzeme, nanokarakterizasyon, nanofabrikasyon, nano ölçekte kuantum bilgi işleme, nonobiyoteknoloji.
Mekatronik : Mikro-nano elektromekanik sistemler ve sensörler, robotik otomasyon teknholojileri, temel kontrol teknolojileri ve jenerik alanlar.
Üretim süreç ve Teknolojileri : Esnek ve çevik üretim teknolojileri Malzeme Teknolojileri Bor teknolojileri, Kompozit malzeme teknolojileri, polimer teknolojileri, akıllı malzeme teknolojileri, manyetik, elektronik ve optoelektronik malzeme teknolojileri, hafif ve yüksek mukavemetli malzeme teknolojileri.
Enerji ve Çevre Teknolojileri: Hidrojen teknolojileri ve yakıt pilleri, yenilenebilin enerji teknolojileri, enerji depolama teknolojileri ve güç elektroniği, nükleer enerji teknolojileri, su arıtım teknolojileri, atık değerlendirme teknolojileri.
Tasarım Teknolojileri: Sanal gerçeklik yazılımları öve sanal prototipleme, simülasyon ve modelleme yazılımları, grid teknolojileri ve paralel ve dağıtık hesaplama yazılımları. 31
Düşük maliyet stratejileri uygulayan firmaların kâr oranı da düşüktür. Ayrıca uzun süre ekonomik anlamda hayatta kalma mücadelesini de kaybediyorlar. Bu nedenle firmalar inovasyonu hayat mücadelesini kazanma ve bunu sürekli muhafaza etme silahı olarak kullanıyorlar. Rekabetçilikle inovasyon arasında doğrudan ve iki yönlü bir ilişki var. İnovasyon hem girişimcilerin hem ülkelerin rekabetçilik gücünü belirliyor. Bunu erken keşfeden firmalar inovasyonun rekabeti artırıcı ve destekleyici etkisi ile şu an yarışta en ön safta yer alıyor. OECD bir ülkede refahın ve istihdamlın artmasını o ülkenin inovasyon yapma ve adapte etme kabiliyetine bağlıyor.
Dünyada Ar-Ge harcamalarının sektörlere dağılımı.
İlaç ve Biyoteknoloi % 16 Teknolojik ekipman % 17.6 Otomotiv % 16.56
Elektronik % 7.4 Kimya % 7.3 Yazılım ve bilgisayar % 4.7
Uzay ve savunma % 4.4 Diğer % 22.7
Türkiye’nin Küresel arenada rekabet ürünleri: Tekstil, deri, otomotiv(!) , metal, demir-çelik, makine teçhizat, çimento, doğal taş, tarım.
Dünya Ar-Ge yatırımlarına bakıldığında yukarıda görüldüğü gibi başka alanlar önde. Eller gider Mersine durumu var.
İnovasyon: Rekabetçiliğin temeli, kalkınmanın, büyümenin, refahın anahtarıdır.34
Ar-Ge için Çin ve Hindistan, temiz enerji çevre konularında ABD ile Rusya işbirliği yapmaktadır. japonya’da bağışlar ile ayakta kalmakta zorlanan küçük enstitüler birleştirilmektedir.
Rusya Kaliforniya’daki silikon vadisini taklit ederek ileri teknoloji geliştiren firmaları SKOLKOVO BİLİM PARKI ‘na çekmek için çalışmalar yaptı. Yabancı firmaları buraya çekmek için vergi indirimlerine gitti. Nokia ve Microsoft bu parkta birer araştırma merkezi kurdu. Çin’de IBM, Intel,Samsung, Novartis Adobe, GE gibi çok sayıda küresel firma araştırma merkezi kurdu.
Küresel malların sınıflandırılması:
1.Tarım madenciliğe dayalı ürünler.
2.Düşük teknoloji ürünleri: Kumaş, kıyafet, mobilya, ayakkabı, metal eşya.
3.Orta Teknoloji ürünleri: Otomotiv. Endüstriyel kazanlar.
- Yüksek Teknoloji ürünleri: Elektronik-haberleşme %42, bilgisayar ve ofis makineleri % 21, havacılık, uzay ekipmanları % 6.4, ilaçlar % 6.
Ar-Ge bilgi birikimi ve tecrübesinin gelişmesi için sistematik olarak yapılan çalışmalardır.
Avrupa ve ABD girişimciyi desteklemekte, yapan değil destekleyen olmayı tercih etmektedir. Savaşlarda kullanılan teknoloji, hükümetlerin sanayideki ve üniversitedeki mühendislerle bilim insanlarını seferber ettiği büyük Ar-Ge projelerinin sonuçlarıdır.
TÜBİTAK ‘ın kuruluştaki görevi temel ve uygulamalı alanlarda araştırmayı koordine etmek, organize etmek ve desteklemekti. Bu kurum Türkiye’de bilim ve teknoloji politikası oluşturmada önemli rol oynamaktadır.
24.07.1963 tarihinde yürürlüğe giren 278 sayılı Kanuna göre :
TÜBİTAK’ın amacı, Türkiye’de müspet bilimlerde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini ülke kalkınmasındaki önceliklere göre geliştirmek, özendirmek, düzenlemek ve koordine etmektir.
TÜBİTAK, ekonomik ve toplumsal fayda yaratmaya yönelik herhangi bir ulusal öncelik gözetilmeksizin teknoloji meselesi pek fazla dikkate alınmadan desteklemektedir.
1983’te kamu ve özel sektöre ait tüm kurum ve kuruluşların en geniş ve en üst düzeyde temsil edildiği Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu oluşturuldu. İlk toplantısını 1989 yılında, ikinci toplantısını 1993 yılında yapabildi….!!!!!
TÜBİTAK’ın temel araştırmayı ve yüksek öğretimde araştırmayı geliştirmek, Ar-Ge verimliliğini artırmak, Ar-Ge personelini çoğaltmak, yurt dışına doktora için öğrenci, eğitim için uzman ve araştırmacılar göndermek gibi politikaların mevcudiyetine rağmen ciddi bir başarı sağlanmadığını söyleyebiliriz.( S.75 MÜSİAD Ar-Ge Raporu.)
1983-2003 Türk Bilim Politikasının yayınlanmasıyla bir diğer önemli adım atıldı.
1998 tarihinde OECD tarafından Türkiye’de yenilik, bilim ve teknoloji alanında hemen her yönden ciddi bir politika eksikliği olduğu tespit edildi. Bu politika eksikliği bir çok yönden halâ devam etmekte. Dünya’da ilk kez 1970 li yıllarda kurulmaya başlanan ve 1980 li yıllarda zirveye varan Teknoloji Parkları, mevcut açığı giderme bakımından önemli bir gelişmedir.
Türkiye’de ilk olarak İTÜ, İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret odası işbirliği ile 1985 yılında Teknopark uygulaması başlatılmış, 1986 yılında faaliyete geçmiştir.
Üniversitelerin yenilik sisteminde yerini alması Teknoloji Bölgeleri Kanunu ile mümkün olmuştur. Halihazırda ülke genelinde aktif olan 31 Teknopark Yasal statülerini söz konusu kanunun 2001 ‘de çıkması (No: 4691) ve 2002 ‘de yürürlüğe girmesiyle kazanmıştır. Bu kanun teknoloji geliştirme bölgelerinin kurulmasını geliştirilmesini, yönetimini ve denetlenmesini düzenler.
Firmalar daha çok geleneksel üretim süreçleri ile geleneksel ürünlere devam etmekte.
Ulusal Bilim Teknoloji ve yenilik stratejisi 2013 için iki büyük hedef belirlenmiştir. Araştırma yoğunluğunu % 2’ye, tam zamanlı araştırmacıların sayısını 150 bine yükseltmek.
KOBİ EYLEM PYANI: KOBİ’lerin bilgiyi küresel tedarikçilerden temin etme kapasitesini artırmak ve Türk Üniversiteleri ile işbirliğini teşvik etmek için eğitim ve inkübitörler gibi tedbirleri içermektedir.
1995’te Para Kredi koordinasyon kurulunun “Araştırma Geliştirme Yardımına ilişkin kararı ile Ar-Ge destekleri sistemleştirildi. Türk Patent Enstitüsü / Ulusal Metroloji Enstitüsü / TÜBA / TTGV Türk Akreditasyon Kurumu / MAM’ın sanayiye dönük araştırmalar ağırlık vermesi gibi önemli gelişmeler yakın tarihli gelişmelerdir.
Türkiye’nin bilim teknoloji ve inovasyon sisteminin taraflarını çok sayıda olması gerekli ve önemlidir. Ancak süreçleri yavaşlatan bir yapı arz etmektedir. Sistemin hızlı çalışması son derece önemlidir.s.76
TEKNOLOJİ PLATFORMLARI
Sanayide Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini artırmak için ulusal teknoloji platformları oluşturuldu. Uzun dönemli araştırma hedeflerini belirlemeye stratejik araştırma planları hazırlamaya ve planları gerçekleştirmek üzere programlar oluşturmak için; 2006/31 sayılı Başbakanlık genelgesiyle Teknoloji Platformlarının kurulması kararlaştırıldı. 76
Platformlar:
İhracatta en yüksek paya sahip sektörler: Elektrik, elektronik, metal, tekstil, deniz bilimleri, otomotiv için bey platform…
İthalatta en yüksek paya sahip sektörler: Enerji-ilaç platformları kuruldu.
Türkiye 2006 da GSYİH %0 6 sını , 2010’da %0 84’ünü Ar-Ge için harcadı.
1999 da tam zamanlı araştırmacıların sayısı 58 bin, 1006 da 90 bin.
Türkiye halihazırda net bir teknoloji ithalatçısıdır.
Ar-Ge ve İnovasyon sürecinde, özellikle teknoloji üretmeyi öğrenmede yol göstericilerin, kılavuzluk yapan aktörlerin algıları önemlidir. Burada kamunun yol gösterici rolüne ihtiyaç vardır.
Trene doğru zamanda binilmesi için yol göstericiye ihtiyaç vardır. Özel sektör aktörlerinin bilgi alışverişinde bulunduğu kredi kurumları ve sermayedarların fon sağladığı, bürokratik engellerin olmadığı eko sistemler oluşturmaya çalışmak, kümelenmeler geliştirmek devletlerin temel görevleridir.
Sonuç olarak bu gün ülkemiz açısından teknoloji üretmeyi ve geliştirmeyi teşvik etmek için adeta seferberlik başlatmak zorundayız.
Vizyon 2023 Teknoloji Stratejisine göre: Teknolojiyi bilinçli kullanan, teknolojik gelişmeleri toplumsal faydaya dönüştürebilecek refah toplumu olmak hedeflendi.79
Teknoloji ve yeniliği ülkemizin gelişimi ve insanımızın refahını artırmak için kaldıraç olarak kullanabilmek için kültürel ve zihinsel dönüşüm gerekiyor. Prof.Dr.Yücel Altunbaşak
Ar-Ge ve İnovasyonda BANKALAR Kamu Destekleri
Alman merkez Bankası Başkanı Colbert: Bankacı endüstriyel kalkınma askeridir. Bankalar Almanya’ya sanayileştirme misyonuna sahiptir.
Bankalar ulusal bilim ve teknoloji sisteminde büyük aktörler olmuşlardır. Yeni teknolojilerin geliştirilmesini ve ticarileştirilmesini finanse etme ve desteklemede hayati bir rol oynamaktadırlar.
Ülkeler, sanayileri teknolojik gelişme yaşadığı zaman ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde yeniden yapılandırılmışlardır.
2 U tanesinin ticarileşeceği yaklaşık 10 geliştirme projesi üretmek için 100 araştırma fikri gerekiyor. Bunların da yalnızca biri piyasaya sürüldüğünde para kazandıracaktır. İngiltere ve ABD’de tüm şirketlerin Ar-Ge harcamalarının neredeyse yarısı. Asla pazara ulaşmayan projelere gitmektedir.
Türkiye’de Kamu Destekleri: 86
Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Millî Hasılaya oranı %0.84.AB ülkelerinde %2, ABD’de %3 Güney kore’de % 4.
Kobiler için Hibe veren kurumlar, girişimcinin parayı harcadıktan sonra almasını istemekte veya avans vermek için banka teminat mektubu istemektedir. Temel eğilim verilen kredinin üstünde bir teminat isteyerek kredi vermek şeklindedir. Türkiye’de son 10 yılda sağlanan kredi Avusturya’nın biyoyakıt için teknoloji geliştirme fonundan sağladığı krediden azdır. 89
Ar-Ge ve Özel Sektör:
Bir ülke yüksek nitelikte girişimcilere ve kaliteli şirketlere sahipse zenginleşiyor. Zenginlik ve refah inovasyonla geliyor. Girişimciler inovasyonu kazanca dönüştürüyor. Sermayedarlarımız inşaat sektöründe, perakende sektöründe aldıkları riskleri yüksek teknoloji alanında almıyorlar. Bu bir kültür ve entelektüel kapasite meselesi midir?
Bazı hükümetler Ar-Ge ve inovasyonda özel sektörün payını artırmak için çalışıyorlar.
TÜİK 2010 verilerine göre Türkiyede özel sektör Ar-Ge harcamalarının % 42.5 ini gerçekleştirerek 4.1 milyar lira harcadı.
Yüksek yoğunlukla Ar-Ge gerektiren sektörler İlaç, biyoteknoloji, sağlık, bakım, yazılım, bilgisayar, donanım.
Orta Yüksek yoğunluklu Ar-Ge gerektiren sektörler: Elektronik, elektrikli ekipmanlar, savunma, proses, makine, kimya, yoğun tüketim.
Gelişmiş ülkelerin şirketleri Ar-Ge ile rekabet güçlerini korumaktadırlar. Marks-Spenser cirosunun %0.6, Adidas %0.8 harcamakta Ar-Ge için. Türk şirketlerinin rakiplerine göre Ar-Ge yatırımları oldukça düşüktür. Şirketlerin geleceğini tehdit eden bir durum olmasına rağmen Türk Şirketleri bina, arazi, lüks otomobil yatırımlarını Ar-Ge ‘ye tercih etmektedirler. S.92
Her 1.000 Ar-Ge projesinden 15 tanesi ticari patente dönüşebilmektedir. S. 97
KOÇ TOPLULUĞU Ar-Ge Merkezleri:
… sadece üretmek değil, nasıl ürettiğimizle ilgili düşünerek ve geliştirmeye odaklanarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Türkiye ekonomisinin %9’unu, ihracatının %10’unu, Devletin toplam vergi gelirlerinin %9,4’ünü teşkil eden Koç Topluluğu’nun Türkiye’nin özel sektör Ar-Ge harcamasındaki payı %10 seviyesinde yer almaktadır. Koç Topluluğu bünyesinde, Sanayi Bakanlığı tarafından onaylanmış 14 Ar-Ge merkezi bulunmaktadır. Ülkemizin ortalama Ar-Ge harcamalarının net ciroya oranı %0,9 iken, Koç Topluluğu’nda bu rakam %1,73 ile uluslararası standartlara yakın seviyelerdedir. Hükümetimizin ARGE’ye verdiği önem bizler için en büyük motivasyon kaynağı olmuştur” dedi.
Müşteriye hitap etmeyen, rakibi dikkate almayan, pazara yönelik olmayan Ar-Ge çalışmaları hem şirket hem de toplum adına bir faydaya dönüşmüyor. 101
Büyümeyi hızlandıran en etkili faktörler :
ABD: Pazar fırsatları % 19.1 / İnsan kaynağı % 17.5 / Ürün % 17.5 / Pazarlama/Marka % 7.9 / İşbirliği % 7.9
Büyümeyi zorlaştıran en önemli 5 Faktör:
İnsan Kaynağı % 25.6, Pazar fırsatları % 13.1, Finansman % 10.7, Operasyonel Yönetim % 9.5, Üst Yönetim %7.7
Ar-Ge büyümek için çok önemli. Ancak tek etken değil. Ar-Ge büyümek için çok önemli. Ancak tek etken değil. Yenilikçi ve katma değer yaratan ürünleri ortaya çıkaran nitelikli insan kaynağı. Ürün ise şirketlerin büyümesini etkileyen 3. Faktör. S.101
Büyümede en büyük payı alan firmalar, fiziksel üretimden başka (pazarlama-ürün geliştirme-tasarım-markalaşma gibi) faaliyetleri yürütebilme becerisine sahip olanlardır. S.102 Sonuç: İstersen Ar-Ge ve inovasyon yapma.
Yenilikçi ürünler sunmak : küresel değer zincirinde terfi etmek ve yaratılan değeri daha yüksek oranda firma bünyesinde tutmak demektir. İnovasyon bir tercih olmanın dışında mecburiyettir.
Ekonomik büyümenin yolu Ar-ge çalışmalarıyla rakiplerinden farklılaşmış firma ve ürünlere sahip olmaktan geçmektedir.
Toplam katma değerden daha fazla pay almak ürün geliştirmekle mümkündür.
Ar-Ge yoğunlukları esas alınarak TÜRKİYE SANAYİ SEKTÖRÜNÜN
TEKNOLOJİK YOĞUNLUĞU VE İHRACATTAKİ PAYI
Süper Teknolojili sektörler: Nano teknoloji / Biyo teknoloji destekli ürünler % 0
Yüksek Teknolojili Sektörler: Uzay, havacılık, savunma, bilişim, telekomünikasyon, optik, sağlık gereçleri % 2
Orta-Yüksek teknolojili sektörler: Otomotiv, elektrik, elektronik, mekatronik, basım, kimyasallar ve mamülleri, enerji (petro-kimya yenilenebilir v.s.) % 33
Orta-Düşük Teknolojili sektörler: Makine ve ekipmanları, tekstil, gemi ve yat, hazır giyim, halı, deri, mücevher, kâğıt, kauçuk ve plastik, çelik, cam, seramik % 43
Düşük Teknolojili Sektörler: Gıda, içecek, tütün, mobilya, ağaç, çimento, taş toprak ürünleri, demir % 22
MEDİCİ ETKİSİ… yahut Rönesansı tetikleyen – İNOVASYON PATLAMASI 104
Farklı birikimlerin, farklı çalışma alanlarının ve disiplinlerin ortak çalışması sonucu büyük bir inovasyon patlaması ortaya çıkar. Bu patlama MEDİCİ etkisi olarak ifade edilir. İtalya’da 15.yy.da yaşanmıştır.
MEDİCİLER Floransa’da yaşayan bankacı aile. Farklı disiplinlerden yaratıcı ve yenilikçi kişileri bir araya getirmişlerdir. Yazar, heykeltraş, felsefeci, finansçı, mimar. Yüksek yetenekleri ve ruhları birbiriyle tanıştırmışlar. Kültürler ve disiplinler arasında büyük bir etkileşim olmuştur. Şehir yenilik ve yaratıcılığın patladığı bir merkez haline dönüşmüş ve Rönesansı tetiklemiştir.
Herşeyi devletten beklemeye devam etmek yerine Medici ailesinin 6 yüzyıl önce başlattığı çalışma bu günün Türkiye’sinde başlatılamaz mı? 104
Hiçbir buluş ve yeniliğin birden (aniden) olmadığı bilinerek çalışmalar belirlenecek alanlara yoğunlaştırılmalıdır. İsmail Demir Turkish Cabin İnterior (Bulunmalı bi kişi)
Ar- Ge ve İnovasyonun önündeki Finansal ve Mali engeller:
1.Şirket sermayelerinin yetersiz oluşu
- İşletmelerin mali yapılarının zayıf olması
3.Risk ve yatırım melekleri sermaye fonlarının yetersizliği
4.Ar-Ge faaliyetlerindeki girdilerin yüksek olması
5.Ar-Ge merkezlerinin maliyetlerinin yüksek olması
6.Projelerin finansal analizlerin yapacak uzmanların yetersiz olması
7.Ara elemanlara yönelik desteklerin yetersizliği
8.Mali destek sağlayan kurumların yüksek oranda teminat talebi
9.Bankaların Ar-Ge projelerine fon ayırmaması.
Teknolojik gelişmenin finans destekleri:
1970’lerde Brezilya’da Kalkınma Bankası Teknolojik gelişme için ulusal bir fon oluşturdu. Brezilya Merkez bankası kârının % 5’ini teknoloji geliştirmeye tahsis etti.
1992’de Danimarka’da risk paylaşımı ve yeni teknolojilerin ticarileştirilmesi için düşük maliyetli fon sağlamak üzere İş geliştirme Finansı Kurumu (The Busines Development Finance) faaliyete geçti.
1980’lerde Japonya’da Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Teknolojik Ar-Ge’yi desteklemeye başladı.
Kore Teknoloji Geliştirme Kurumu , 1981’de Teknolojik Gelişmeleri Finansal olarak desteklemek üzere kuruldu.
RİSK SERMAYESİ:
Yeni bir şirketin kuruluş aşamasının erken dönemlerinde öz kaynak yaratmak için yapılan bir yatırımdır.1960’larda Amerika’daki Silikon vadisinde risk sermayesi firmaları Draper ve Johnson Yatırım Şirketi Sutter Hill Girişimleri ve Varlık Yönetimi gurubunun kurulması ile başladı. Sonraki 10 yılda Amerika’daki risk sermayesi Kuzey Kaliforniya’daki Silikon Vadisi ve Boston çevresinde yoğunlaştı.
Risk sermayesi Fon Süreçleri: Dow Jones, risk sermayesinin fon süreçlerini İkisi kazanç öncesi ( başlangıç aşaması ve ürün geliştirme), ikisi de kazanç (kârlılık öncesi ve kârlılık) olmak üzere 4 gelişme aşamasına ayırmıştır. 2008-2009 da Sağlık sektöründeki firmalar Kanada, Amerika, Avrupa ve İsrail’deki risk sermayesi yatırım yapan firmalar arasında % 24 ile % 33’lük bir paya sahiptir.
Türkiye’de risk sermayesi uygulamaları emeklemektedir. Firmalar riskleri yüksek olduğundan sadece ölüm vadisi olarak nitelendirilen zorlu yolu geçtikten sonra yatırımcı bulma şansına kavuşuyorlar.
Türkiye’de fikir aşamasını geçmiş, ürün elde etmiş ve Kâr elde etmeye başlamış, ancak büyümek amacıyla finansmana ihtiyacı olan firmalara yatırım yapılıyor. Bunun için Fikir aşamasını geçemeyen ancak finansman bulunması durumunda oldukça başarılı olabilecek projeler hayata geçirilemiyor
Risk sermayesi şirketlerinin bile teknolojiyi riskli bulduğu ülkedeyiz. Maruf Dindar / Vezir corporate Finance 111
AR-GE VE İNSAN KAYNAKLARI İLİŞKİSİ
Bilgi ekonomisinde rekabet üstünlüğü, makinelerin ya da teknolojinin üstünlüğü değil, çalışanların bilgi ve becerilerinin belirlediği tüm işlerden, örgütlerden ve aktörlerden oluşur. Ar-Ge faaliyetlerini yapanların girişimcilik niteliği yoksa, değer yaratılamaz ve Ar-Ge sonuçları inovasyona dönüştürülemez. Yenilikçiliğin ve Ar-Ge’nin en önemli girdisini beyin gücü oluşturmaktadır.
AR-GE yapabilecek araştırmacı öncelikli 3-4 sektör için uzman yetiştirilmek üzere, yüksek lisansını yapmış, veya üniversiteleri derece ile bitirmiş istekli 3.000 genç özel seminerlerle, motivasyon kazandırılarak görevlendirilse…??? R.B.
..Ar-Ge çalışmalarının geliştirilmesinde bilgi en önemli itici güçlerden biridir. Bilgiyi üreten ve onu katma değere dönüştüren ülkeler, küresel rekabet ortamında en başarılılar içindedir. Ekonomik büyümede en önemli itici güç bilgi iken, bilginin hem üreticisi hem transferi hem de kullanımında en önemli araç olarak insan kaynakları vazgeçilmez bir unsurdur.
Rekabet gücünün artırılması, Ar-Ge’ye yapılan altyapı ve yatırım kadar, bu kaynağı kullanan yetişmiş insan gücünde saklıdır.
Bilim Teknoloji stratejilerinde Ar-Ge personelinin artırılması, kariyer imkânlarının çeşitlendirilmesi, yetenek ve deneyimlerinin geliştirilmesi, sektörler arası işbirliklerinin ve dolaşım imkânlarının artırılması üzerinde durulmalıdır.
Ar-Ge personelinin kendi uzmanlık alanlarında gerekli donanıma sahip olmalarının yanında çok disiplinli bir şekilde gurup çalışması yapabilmesi, iletişim kurma, liderlik ve problem çözme yeteneğine de sahip olması gereklidir. 125
Basında Ar-Ge personeli olma özendirilmeli. Gençlerin en önemli kaynak olduklarının altı çizilmeli.
İnsan kaynağını ülkemize çekmemiz lâzım. Bu sadece yurt dışındaki Türk araştırmacılarla sınırlı olmamalı. Dünya çapındaki uzmanları çekecek kurumsal altyapı ve ortam sunmadan işleri hızlandıramayız. S.126 Prof. Dr. Cengizhan Öztürk Boğaziçi Üniversitesi.
Türkiye’de Ar-Ge yatırımı yapacak, finansal derinliğe sahip, sabırlı sermaye sahibi eksiktir. Mucit girişimcileri, start-up firmaları fonlayacak oyuncu finans sektöründe yoktur. Türk bankacılık sistemi için en riskli grup, teknoloji geliştirmeye kendini adamış girişimcilerdir. 135
Türkiye teknoloji Parkları Geliştirme Projesini, kümelenme temelli, rekabetçi bir anlayışla yeniden planlamalı, kararlılıkla yürürlüğe koymalı ve başarmalıdır. 135
Science Park (BİLM PARKI) tipi oluşumlar bilimsel bilginin teknolojinin hizmetine sunulması , üniversite sanayi işbirliği amacıyla faaliyettedir. ABD, İngiltere; Fransa, Almanya ve Japonya yanında gelişmekte olan ülkeler dahil 4000’in üzerinde Tekno Park var.
SİLİKON VADİSİ
1951 yılında Kaliforniya’da Stanford Üniversitesi öncülüğünde kurulan Silikon vadisi, 3840 km2 alanda kurulmuş, bölgede 2 milyondan fazla insan yaşamakta. Bunların 1milyon 184 bini 75 bin dolar yıllık gelirle vadinin içinde çalışıyor. Bölgenin yıllık cirosu 400 milyar dolar. ABD’de alınan patentlerin % 11’i, (4500 den fazla) patent buradan alınıyor. 136
1970 YILINDA Trinity College öncülüğünde kurulan Cambridge Science Park, günümüzde 1200 firma ve 35 binden fazla çalışanı ile Avrupa’nın önde gelen parkıdır. Cambridge Science Park’ta 5 firmanın yıllık cirosu 2 milyar dolardan fazladır.
Türkiye’de 43 teknopark’ta 1698 firma, 14.308 Ar-Ge personeli var. Firmaların % 57’si yazılım sektöründe. CİSCO’DA 21.112 MÜHENDİS, General Elektrik’te 36000+teknolojist Ar-Ge yapmaktadır.
Çok sayıda araştırmacıya ve onları doğru amaçlar için çalıştıracak organizasyonlara, liderliğe ihtiyaç var.
Teknoparklarda çok iyi bir fikre sahip olan fakat bunu gerçekleştirecek parası olmayan girişimciler için hiçbir destek mekanizması düşünülmemiştir.
Projelerin başlangıcında proje ekibine destek sermayesi verilmeli, daha sonraki dönemde de projeyi sürdürüp sonuçlandırabilmeleri için çekirdek sermaye yardımında bulunulabilecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.
Teknoparklar yenilikçi düşüncenin sanayi ile buluştuğu merkezler olarak hassas bir öneme sahiptir. Önümüzdeki dönemde ülkemizin kaderini belirleyecektir.141
YENİ BİR KALKINMA ANLAYIŞI, STRATEJİK DÜŞÜNCE EVRENİ / 148
Bu modele göre küresel yönelimleri, uluslar üstü politikaları, dengeleri ve rekabet şartlarını anlamadan bir ülkenin makro politikalar oluşturması zordur. Bir ülkenin rekabetçiliğe dayalı ulusal bir stratejik düşünce sistematiği geliştirmeden – derin aklı olmadan sağlıklı bir sistemin kurulamayacağı öngörülmektedir.
Rekabetçi ve ulusal stratejiye göre beşeri güç geliştirilmeli. Fiziksel ve kurumsal alt yapı tesis edilmeli, ana malzeme sanayileri kurulmalı ve katma değerli, yüksek teknolojili sektörler yapılandırılmalıdır.
Ar-ge ve inovasyonu konuşmak, kalkınma ve sürdürülebilir kalkınmayı konuşmak anlamı taşır.
Var olmanın ve var etmenin kuralları değişmiş ve değişmeye devam etmektedir. Bizi bugün kadar getiren anlayışımızın bundan sonra bizi taşımakta zorlanacağı aşikardır.
Biz bizle yarışmıyoruz. Biz dünya ile yarışıyoruz. Rakiplerimiz olan milletler bizden çok daha hızlı koşmuşlar ve koşmaya devam etmekteler. Bu bakımdan yapabildiklerimizi bilerek ve yapamadıklarımızı itiraf ederek, vakit kaybetmeden işe koyulmalı ve var gücümüzle çalışmalıyız.
Modele göre Türkiyenin yenilikçi ve teknoloji üreten ülke olması için uzun ve zorlu bir yapısal dönüşüm süreci söz konusudur. Türkiye, bugün yapması gereken, yarın yapması gereken, uzun vadede yapması gereken ödevlerini ötelemektedir. 149
Türkiye, Türkiye ile yarışmaktan çıkmalı ve dünya ile yarışa başlamalıdır. Tüm uluslararası endeksler incelendiğinde Türkiye sonlarda ya da ortalardadır.
Türkiye dün yapabildiği ve halihazırda yapageldiği iş yapma biçimiyle geleceğe gidemeyeceğini kabul etmeli, yeni bir çalışma sayfası açmalı, uygulanabilir projeler geliştirerek kuvveden fiile geçmelidir.
Türkiye, küresel rekabet alanında hangi katma değerli sektörlere öncelik vermesi gerektiğini ulusal (makro) düzeyde ve bölgesel (mezo) düzeyde belirlemelidir. Teşvik mekanizmaları bu hedeflere göre tasarlanmalı ve öncelikli işler tespit edilmelidir. (Bu çalışmada 10 öncelikli Ar-Ge alanı projeler kısmında önerilmiştir?) 149
Karşılaşılan problemleri aşmak ve geleceğe hazırlanmak için meto ve alet çantası önerisi amaçlanmaktadır. 149
150 / YENİLİKÇİYİ VE GİRİŞİMCİYİ MERKEZE KOYAN SİSTEM :
Yenilikçi girişimcileri merkeze koyan bir ekosistem inşa etmeden Ar-Ge yapılsa dahi kazanca dönüştürülemiyor.
İŞ YAPMA ZORLUĞU
İş yapma zorluğu bakımından Türkiye 71. Sırada. Spesifik yatırımlarda izin ve ruhsatlandırma gibi bazı kategorilerde ise 100. Sıralara kadar geriliyor. Girişimciye iyi davrana bir ülke olmaktan uzak.. Ülkemizde kötü fikirler iyi fikirleri, kötü girişimciler iyi girişimcileri kovmaktadır. İyi girişimcilerin yeşeremediği ortamda, düşük kaliteye, taklitçiliğe ve ranta dayanan kötü girişimciler para yapmaktadır. Araştırmalar sermayedarlarımızın geri dönüşümü 3 yılı geçen yatırımlara olumlu bakmadığını göstermektedir. Sistemin topyekûn yenilikçi girişimcilerin destekleneceği mekanizmalara kavuşturulması şarttır. Not: Kamyon boş ağırlığı ve herkesi suçlu duruma düşüren mevzuat A.Burgaz+S.gülbahar
ÖNCELİKLİ OLARAK YAPILMASI GEREKENLER: 151
Bürokrasi girişimciye vergi üreten, müşteri, velinimet anlayışıyla yaklaşmalı. Mevzuat girişimciler için işleri kolaylaştıracak şekilde yeniden düzenlenmeli, finans sektörü yenilikçi üretimi destekleyecek yeni bir risk yönetim metodolojisine kavuşturulmalı, Ar-Ge odaklı girişimlerin desteklenmesi için finans sektöründeki oyuncular teşvik edilmelidir.
Küçük binalar aşamasından çıkıp, bilim teknoloji üretim parkları kurulmalıdır. Girişimcilerin ve örgütlerin gelişim sürecinde daha fazla iş, süreç, hukuk, pazarlama vb. danışmanlık almaları teşvik edilmeli. Girişimciliği, çalışmayı, icat yapmayı, yeniliği özendirmek için profesyonel iletişim ve danışmanlık şirketleriyle birlikte kampanya hazırlanmalı, sivil toplum, medya aracılığıyla farklı düşünme ve yenilikçilik özendirilmeli. Toplum çalışmaya ve üretmeye yönlendirilmelidir.
FİKİRDEN KAZANCA GİDEN YOL / 152
İyi bir fikre sahip olmanın en iyi yolu, çok sayıda fikre sahip olmaktan geçer. Lİnus Pauling/Nobel sahibi.
İmmitation ve innovation kitabının yazarı Linsu Kim, Kore’nin teknolojik ilerleme deneyimi için şunu söyler: Bakarak öğren, yaparak öğren, araştır öğren.
Apple ürüne dönüşen ama Pazar sınavından geçemeyen çok sayıda ürün geliştirmiştir.152
FİKİR GELİŞTİRME: Yenilikçi fikirler üretmek için hem şirketlerde hem de üniversite ve kuluçka merkezlerinde daha fazla fikir üretilmesi teşvik edilmeli, bu fikirlerin anlaşılır sunumlarla, dokümanlarla takdimi sağlanmalı.
KAVRAMSAL DOĞRULAMA: Fikirlerin yapılabilirliği literatür seviyesinde incelenmeli, Pazar analizi, yatırım süresi ve büyüklüğünü anlamak için girişimciler girişimcilerle ve danışmanlarla eşleştirilmeli.
PROTOTİP ÜRETİMİ: Girişimcilere laboratuvar ve küçük çaplı prototipler yapabilecek ortamlar verilmeli. Yenilikçi ile üretimdeki işletmenin bir araya gelerek yeni prototipler geliştirmesi teşvik edilmeli.
TİCARİ PROTOTİP beta sürüm. Başarılı ürünlerin ticarileşmesinde rol alan işletmelere vergi-kredi kolaylıkları getirilmeli.152
PAZARA GİRİŞ: Teknik kalite yakalamış olsa da bazı sektörlerde pazara girişi ürün geliştirme maliyetlerini aşabilir. Pazarlama, PR, kanal geliştirme, satış sistemlerinin kurulması başlıklarının da fonlanabilmesi için destek ve kredi mekanizmaları kurulmalı. Pazarda tutunmaya çalışan, yatırım yapıldığında Pazar payı elde edebilecek ürün ve girişimler vergi-kredi ikili mekanizmasıyla desteklenmeli.
KAZANÇ VE SÜREKLİLİK: Ölüm vadisini geçen girişimcilerin stratejik ortaklığa gidilmesi, halka açılması, kurumsallaşması ile başarı topluma yansıtılmalı, yeni girişimlere ilham kaynağı olmalı.
KISA YOL:154
Türkiye’nin teknolojik kapasitesini dünya ile rekabet edebilir düzeye çıkarmak için hızlı bir yola ihtiyacımız var. Ar-Ge ve inovasyon kapasitesi ile kamu politikaları, temel bilimler, iş ortamı doğrudan ilişkilidir. Bu uzun soluklu politika yatırım ve beklemek demektir.
Türkiye’ye pratik ve çok hızlı bir metot gereklidir
Amaç: Öncelikli hızlı teknolojik üretim yapmak ve uzun vadede Ar-Ge kapasitemizi geliştirecek önemli bir basamağı geçmektir.154
GÜDÜMLÜ ODAK PROJELER: Öncelikli ve rekabetçi sektörlere göre özel Ar-Ge projeleri çok hızlı biçimde uygulamaya konulmalı.
YENİLİKÇİ TAKLİT: Önceliklerimiz içinde olan ürün ve prosesler dünyadaki iyi örneklerinden esinlenilerek , içine farklı yenilikler konularak yapılmalıdır.
ARAŞTIRMACI-MÜHENDİS TRANSFERİ: Güdümlü odak projeler için yurt dışından araştırmacı veya mühendis getirilmeli, bunlar için vergi ve prim muafiyeti tanınmalı.
TEKNOLOJİ AJANLARI: Öncelikler içinde yer alan konularda araştırma yapacak uzmanlar yurt dışına gönderilmeli. Süre ve hedef verilmeli, bağlayıcı kontratlar yapılmalı.155
156- CAZİBEYİ ARTIRMAK Dünyada özellikle Singapur-Güney Kore örnek alınarak program oluşturulabilir.
İŞ ORTAMINI KOLAŞLAŞTIR :Türkiye yükselen cazibesini daha da yukarı taşımak mecburiyetindedir. Kamu yöneticilerini hedefleyen bir kampanya ve program uygulamaya konulmalıdır. Türkiye’yi her yıl en az 10-15 sıra iş ortamı kolaylığı endekslerinde üst sıraya taşıyacak bir plan yapılmalı ve yürürlüğe alınmalıdır. Ülke çapında basit, uygulanabilir bir bürokratik akış ve kurumlar arası eşgüdüm projesi başlatılmalıdır.
KÜMELENME TEMELLİ BÜYÜK EKOSİSTEMLER İNŞA ET
Yatırım ve alt yapı sorunları çözülmüş büyük bilim-araştırma-sanayi parkları, özel sektör eliyle veya PPP modeliyle kurulmalı.
Devlet bu parkları yönetmeye çalışmamalı, arazi vermeli, alt yapı getirmeli. Özel statü ve destek paketleri vermeli, düzenleme hazırlamalıdır. Bu parkları özel şirketler geliştirmeli ve yönetmelidir. Bu yönetici şirketlere uygun ve uzun vadeli kredi imkânları sağlanmalıdır.
TEŞVİK VE DESTEK MEKANİZMALARINI İYİLEŞTİR
Ar-Ge projeleri ticarileşme hızı ve yatırım geri dönüşü hızına göre derecelendirilmelidir. Girişimci kamudan talep ettiği destek tutarını kamuya belirli bir plan dahilinde geri ödemeyi, vergi ve istihdam üretmeyi taahhüt ediyorsa daha hızlı destek alabilmelidir. Kamunun vereceği destek tutarlarını maliye bakanlığı kaydetmeli ve takip etmelidir. Kredi faizleri kamu desteği içinde yer almalı ve bankalar Ar-Ge kredisi verdiklerinde bazı muafiyetler elde edebilmelidir. TÜBİTAK dışında özel Ar-Ge fonları kurulmalı, devlet bu fonlara kaynak transfer etmeli, TÜBİTAK yarış ve rekabet ortamına sokulmalıdır.
ANLAT VE DAVET ET :Yapılan iyi işler ulusal ve uluslararası düzeyde anlatılmalı ve tanıtılmalıdır. Türkiye’ye daha fazla yatırımcı davet edilmeli, yatırımcılara ve girişimcilere imkânlar sunulmalıdır. 157
KAYBEDEN ATA OYNAMAMAK 158
Geleneksel kalkınma politikaları, küreselleşmeye ayak uyduramıyor. Birçok bölgeye-sektöre dağıtılan büyük miktarda devlet yardımı ekonomik ivmeyi sağlamada istenen sonuçları vermemektedir. Türkiye geri dönüşü olmayan veya çok geç olacak firmalara ve araştırmacılara destek vermektedir. Rekabetçi kalkınma anlayışına göre kazanma potansiyeli en yüksek oyunculara kaynak ayırmak en doğru yoldur.
POTANSİYELİ EN YÜKSEK OLANIN DESETKLENMESİ
İnovasyon alanları önceliklenmeli, hangi sektörlerin destekleneceği belirlenmelidir. Bu sektörlerde oyuncular arasında işbirliği geliştirilmeli ve potansiyeli en yüksek girişimcilerin önünü açmak için kamu desteği sağlanmalıdır.
Ekonomik değer, kazanç üretmeyecek AR-Ge Projeleri yerine katma değer üretecek Ar-Ge hedeflenmelidir. Kaybeden değil, kazanan ata oynanmalıdır.
Sadece çağrılara müracaat edenleri değil, potansiyeli yüksek, gelişime açık şirketleri aramalı, bulmalı, konuşmalı ve işbirliği geliştirilmelidir.
Zamanın ruhunu yakalamadan, küresel yönelimleri anlamadan ve rakiplerin ne yaptıklarını veya yapmaya çalıştıklarını bilmeden kalkınma stratejileri geliştirmek imkânsız. Ar_Ge inovasyonsuz kalkınmak ütopyadır. 159
Kurumsal yenilenme: Fırsatları doğru algılayan şirketler, desteği zamanında veren kamu ve potansiyeli harekete geçiren bir sivil toplum yapılanması şarttır.
AR-GE VE İNOVASYONDA GÜÇLER AYRILIĞI: Aşırı merkeziyetçi ve neredeyse tüm fonksiyonları TÜBİTAK’a yükleyen kamu anlayışından derhal vaz geçilmelidir. Politika yapan, düzenleyen, fonlayan, araştırma yapan, şirket kuran bir yapı yerine TÜBİTAK ile Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu birleşik bir yapıya kavuşturulup TÜBİTAK düzenleyen ve politika geliştiren performansı kolay ölçülebilir bir yapıya dönüştürülmelidir. Birden çok sayıda bölgede hedefleri ve performans metrikleri belirlenmiş, ulusal-bölgesel Ar-Ge merkezi kurulmalıdır.
Türkiye’de özel sektör ve kamu diye iki kesim olmadığı, herkesin bu ülke için çalıştığı anlayışı geliştirilmeli, bu konuda özel projeler uygulanmalıdır. 160
GELECEĞE YATIRIM: Temel bilimlerin, sanatın, bilimsel düşüncenin, özgürlüğün ve demokrasinin üst seviyede olduğu, kişi başına eğitim harcamasının en yüksek olduğu ülkelerde özgün ve yenilikçi fikirlerin daha rahat geliştirildiğini görmekteyiz. Türkiye geleceğini garanti altına almak istiyorsa bilime, sanata ve eğitime yatırım yapmalı.
Bu amaçla çocuklara bilimin öneminin kavratılması için özel projeler ve müfredatlar uygulanmalıdır. Gençler içinde en yüksek kapasiteli olanlar bilim insanı ve sanatçı olmaya teşvik edilmelidir. Dünya çapında bilim insanı ve sanatçının ülkemize daha fazla gelmesi, ülkemizde çalışmaları sağlanmalıdır.
ÖNERİLEN PROJELER 168
1.Türkiye rekabet analizi projesi
2.Kamunun girişimciliğe bakışını iyileştirme projesi
3.Türkiyede Ar-Ge ve İnovasyon öncelikleri projesi
4.Yenilikçi taklit uygulamaları projesi
5.Araştırmacı-mühendis transferi projesi
- Kümelenme temelli Bilim-Teknoloji- Sanayi Parkı projesi
7.Potansiyeli en yüksek şirket ve girişimciler analizi projesi
8.100 yenilikçi KOBİ geliştirme projesi
9.İlk ve orta öğretimde yenilikçilik-müfredat ilişkisinin incelenmesi ve iyileştirilmesi projesi
Bu maddeler hayata geçirilip uygulamaya başlanmalıdır.
SEKÖTREL KÜMELENME BÖLGELERİ (SKB) 170
İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ (İSB)
BÖLGESEL İNOVASYON MERKEZİ (BİM)
Kafamızı kaldırıp baktığımızda rakiplerimizin bizden daha hızlı koştuğunu görüyoruz.
Ekonomimizin temel dinamikleri firmalar vs. nasıl rekabetçi hale gelecek?
Strateji askeri bir terim olup düşmanı mağlup etmek için kullanılır. Rakiplerimizi geride bırakmak için nasıl stratejiler takip etmeliyiz?
Firmaların gücü artırılmalı ve birer küresel oyuncu haline gelmeli.
Günümüzde Çin Halk Cumhuriyeti gibi en büyük rakiplerimiz kümelenme ve buna bağlı olarak dizayn edilen organize sanayi Bölgelerini (OSB) önemli bir rekabet aracı olarak kullanmaktadır.
Kümelenme: Aynı iş kolunda faaliyet gösteren oyuncuların coğrafi bir bölgede yoğunlaşmaları ve birbirlerini destekleyici şekilde faaliyet göstermeleridir. Birbirleri ile ilişkili veya birbirlerinin tamamlayıcısı olan ürünleri üreten ve satan kuruluşların sektörel ve coğrafi temelde yoğunlaşmaları-dır.
İhtisaslaşmış, gelişmiş ve altyapısını tamamlamış, yönetsel ve kurumsal kapasitesi yüksek standartlarda olan bir sanayi bölgesinde kümelenme yüksek oranda rekabet avantajı sağlar.
Kümelenme modelinde bir yandan belirli bir sektörün değer zincirinde yer alan oyuncular tanımlanırken, zincirde yer alması gereken tedarikçiler, hizmet sağlayıcılar, ana oyuncular, pazarlama satış şirketleri, ulaşım, lojistik v.s. yanı sıra OSB Kümelenme içinde sektöre yönelik olarak teknik okul, fakülte, Ar-Ge çalışmalarını yürütecek inovasyon merkezi tasarlanmakta ve faaliyete sokulmaktadır. Kamu düzenlemeleri, yardımları ve teşvikleri de bu bölgeye mahsus olarak “imtiyazlı” bir şekilde aktarılmaktadır. İnovasyon merkezi ve Ar-Ge açısından irdelendiğinde ise, muazzam bir enformasyon ve tecrübi bilginin sektörel kümelenme iklimi içinde geliştiğini görürüz.171
Öncelikle cazibe merkezleri ve pilot bölgeler seçilmeli (İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Mersin, Gaziantep, Samsun) daha sonra bu seçilen pilot bölgeler de ihtisas OSB ve faaliyet gösterecek ihtisaslı ve imtiyazlı sektör tespit edilmeli (Örneğin samsun Medikal araçlar sektörü) daha sonra kümelenme yaklaşımına göre oyuncular tasarlanmalı ve Ar-Ge çalışmaları işin mihenk taşını oluşturacak şekilde yapılanmaya gidilmeli.
Teşvik sadece bu bölgeye verilmeli ve Türkiye kaybeden ata oynamamalı. 171.
Ulusal teknoloji koridorları, bilgi ve tasarımdan pratiğe dönüşen zihinsel bir koridor olarak ele alınmalı.172
Bir sistem, teknoloji, önündeki koridor genişliğinin her zaman aynı şekilde devam etmeyeceğini ve daralan bir geçit tarafından önünün kesileceğini bilmelidir.
Yenilikçi teknolojiler sayesinde yeni koridorlar açamayan, kendilerini dönüştüremeyen şirketlerin önce üretimleri azalmaya başlar, sonra pazarları ve ardından kendilerine yeni koridorlar açan firmalara yerlerini terk ederler. 172
Sonsöz
Büyük ve hazırlanması yıllar gerektiren planlamalar yapmak yerine temel hedefleri ve Türkiye’nin rekabet pozisyonunu belirleyerek önceliklerini çıkarmak ve yüzlerce projeyi hayata geçirerek dönüşümü gerçekleştirmek mümkündür.
Refah ve huzur içinde insanlar, tertemiz medenî şehirler, tabiatla barışık sanayi, tüm dünyaya örnek bir millet olmak için önceliğimiz Bilim, ar-ge ve inovasyondur.
Bu çalışma ağır uykuda olan ülkemizi geleceği konusunda uyandırmak ve çalışmaya teşvik etmek için kaleme alınmış mütevazı bir çabadır.175 (SON)